Vakfımızın kurucularından, Ken’an (Rifâî) Büyükaksoy’un kızları, Hikmet Kâinat Büyükaksoy, 12.02.2015 günü Vakıf Merkezinde yapılan merâsimin ardından, Merkez Efendi Mezarlığı’nda dualarlarla toprağa verildi.
Vefâtının ardından muhtelif yayınlarda kendileri hakkında yazılanları aşağıda sizlerle paylaşırken, bu zor günümüzde maddî mânevî destekleriyle yanımızda olan tüm dostlarımıza teşekkürlerimizi sunarız.
İSTANBUL HANIMEFENDİSİ
http://www.yeniasir.com.tr/Yazarlar/mehmet.demirci/2015/02/13/istanbul-hanimefendisi
Bazı müstesna yaradılışlı ve asil insanlar vardır. Kâinat Büyükaksoy Hanımefendi onlardan biri ve tam bir “İstanbul Hanımefendisi” idi. Boylu boslu, güzel simalı, kibar, nazik, son derece asil tavırlı, vakar sahibi bir hanımefendi idi.
Asaleti iki yöndendi. Bir: Tavır ve davranışlarıyla asildi. İki: Müstesna bir babanın evladıydı. 20. yüzyılın ilk yarısında yaşamış eğitimci ve mutasavvıf Ken’an Rifâî’nin (1867-1950) sevgili kızıydı.
Kainat Hanımefendi mahviyet sahibi ve alçak gönüllüydü. Babasına ait mânevî mîrası kendi hayatında çok iyi temsil etti, bunu tam olarak içselleştirdi, davranış halinde yansıttı. Ama bildiğim kadarıyla, bu sebeple bir iddia sahibi olmak, bir varlık göstermek çabasında olmadı. Hep mütevazi kaldı.
İstanbul Fatih’te babasından kalma Konak’ta otururdu. Konak eski haliyle ve yeniden yapıldıktan sonra hayatiyetini onun varlığıyla sürdürdü. Bu kutsal mekanın eksik olmayan ziyaretçileriyle imkân ölçüsünde ilgilenir, zarif endamı ve asil tavırlarıyla, gelenlerin gözlerine ve gönüllerine huzur verirdi.
Merkezefendi’de
Kâinat Hanımefendi’nin hârika bir sesi vardı. Seneler önce bantlara kaydedilmiş halini dinledim. Babası Ken’an Rifâî’nin ilahilerini olağan üstü bir tavırla okumuştu.
Bu değerli insan 10 Şubat günü Hakk’a yürüdü. 1922 doğumluydu, 93 yıllık bir güzel ömrü oldu.
Bir önceki Vatikan Büyükelçimiz Prof. Dr. Kenan Gürsoy Kâinat Hanımefendi’nin oğlu olup, büyük bir muhabbetle birbirlerine bağlıdırlar. Dedesinin konağı ve dergâhının aslına uygun şekilde yeniden yapılmasına önayak olduğu ve dergâhı, Cenan Vakfı adıyla irfan hayatımıza kazandırdığı için teşekkür borçluyuz. Kendisine baş sağlığı dilerim.
Kâinat Hanımefendi’nin cenaze namazı 12 şubat günü (dün) Merkezefendi’de kılındı. Cami haziresinde, babasının kabrinin ayak ucunda sırlandı. Şimdi bu uhrevi mübârek mekânda ve ruhlar âleminde sevdikleriyle birliktedir.
İncinme ve İncitme
Kâinat Hanım bir internet sitesinde babasına ait şunları söylemiş:
“Babam dışarıda olduğu kadar, evimizin içinde de son derece zarif, esprili, güler yüzlü ve evlâtlarına düşkündü. Bizlerin en önemsiz problemleriyle dahi yakından ilgilenirdi. Hatalarımızı azarlayarak ihtar etmez, hikâye ve misallerle bildirmeye çalışırdı.
Bana her sene bir not defteri hediye ederdi. Bir seferinde defteri açtığımda, şu satırları buldum:
“Kâinat sevsin seni istersen, sen Kâinat / Daim Allah’ını sev gafil olma O’ndan hiç/ Herkesi kalbinle sev incinme incitme sakın/ Aczini bil daima kibr ü gıybet etme hiç”
Hediye ettiği “İlahiyat-ı Ken’an” adlı eserinin başına şu zarif öğüdü yazmıştı:
“Kâinat’ın babası/ Bak Kâinat’a ne demiş/ Bunları hal eyleyesin/ Okudukça Kâinat”
Ruhu şad olsun.
Prof. Dr. Mehmet Demirci
“Ken’an er Rifâî Hazretlerinin kerimeleri, Hocamız Kenan Gürsoy’un valideleri, kıymetli büyüğümüz Hikmet Kâinat Büyükaksoy hanımefendi bugün Hakka yürüdüler. Perşembe günü sırlanacaklar. Şimdi Rahmet-i Rahmana uğurlarken, bu fâni âlemde her hâli ile Ebedî olanı işaret etmiş olduğunu hatırlıyoruz. Hakk yolunda incinmeden ve incitmeden yürümenin, teslimiyetin, tevazunun, sadeliğin, zarafetin, sukûnetin, yaratılışa ve yaratılmışa hürmetin, kul olmakta saklı olan kıymetin, îmânın ve aşkın bir işareti olan Kâinat Annemizin, bizlere, şükründen âciz olduğumuz şahitliği hep sürsün niyazı ile, Şeb-i Arûzları mübarek olsun….”
Doc. Dr. Fulya Bayraktar
Hz.Ken’an Rifâî’nin Kerimeleri Hikmet Kâinat Büyükaksoy’un Ufulüne Tarih
Hazret-i Ken’an’ım derviş
Hazret-i Güzide’m derviş
Kerimeleri de neymiş
Hû Hû ile çıkdı üçler
HİKMET KÂİNAT DERVİŞ
Prof. Dr. Mustafa Kara 1436
Yıl iki bin on beş’ in on Şubat günü, Salı, saat on bir civârı,
Bir ses, can sesi;
‘Kâinat sultan Hakk’a yürüdü’
İlâhî Hikmet’e adanmış bir ömür,
Hikmet Kâinat Büyükaksoy
Aslına gidiyor…
Ah! sultanım, çağrıldınız demek, gidiyorsunuz
Ken’an ülkesine
Kâinat kâinata karışacak
Âlem, Hikmet-i Kâinat zarâfetine hasret kalacak
Aslına yola çıkmış sultanım
Edep sofranızda ağırlandım
Cömert sevginize şâhit oldum
Pek çok lutuflandım
Güle güle efendim, hakkınızı helâl edin
Menziliniz mübârek olsun.
Saliha Fisun, 10 Şubat 2015
Kâinat sultan Hakk’a yürüdü…
Gönülden akan yaş, gözden edepli
Gönülden akan gizli gizli de
Gözden akan asi dinlemiyor, dinmiyor
Kendi hükmünce akıyor, akıyor
Gözyaşına hâkim olmayan insan
Neler neler bekliyor kendinden
Gözden akan yaşa hükmü geçmeyen,
Aczini bilesin!
sultanım;
Gün kavuşmasındaki güzelliği sormuşsunuz aslınıza
Sohbetler’de naklediliyor
Ufukta gün kavuşması var
Yer gök hikmet rengine boyandı
Melâl var
Neyde hasret sesi, ufukta melâl
Mübârek olsun menziliniz
Saliha Fisun, 10 Şubat 2015